İneklik Etme Taksi Tut!

Hiç onları hesaplayacak kafalarda değilim, ama olsaydım ve toplam bir senemi İ.E.T.T. otobüslerinde geçirmiş olduğum sonucuna varsaydım hiç şaşırmazdım. Özellikle iş/okul – ev arasındaki mesafeleri uzun olanlar ve benim gibi İstanbul’da araba kullanmaktansa araba tarafından kullanılmayı yeğleyenler de bilirler ki otobüslerle müdavimleri arasında garip bir bağ vardır. İnsanın hayatına bir yere kadar hükmedebileceği fikrini güçlendiren bir ilişkidir bu. En stresli sınav sabahlarından, “sen gelince beni ararsın” kıvamında laylaylom arkadaş buluşmalarına, rutinleşen gidip-gelmelerden, sabah uyanamayıp rutini şaşan gidememelere kadar her şehiriçi yolculukta otobüs kullanılırsa insan ruhunun birazını İ.E.T.T. ye teslim eder.

Normalde zannedilir ki otobüs işletmelerinin tarifeleri otobüs kalkış ve varış saatlerini gösterir ama bu İ.E.T.T. için daha çok “idea” temalı bir sanat çalışması halini almıştır. Nasıl bir natürmorda bakıp günlük programınızı yapmayacağınız gibi, ilk duraktan binecek olsanız bile bu tarifelere bakıp da günlük plan yapmanız pek sağlıklı olmaz. Biraz rahat bir insan olup ne zaman gelirse o zaman binerim, ne zaman giderse o zaman inerim düşüncesinde olmanız daha yerinde olur. En azından zamanından 1 saat sonra gelen otobüs için sinirlerinizi bozmazsınız. Eğer sinirlerinizi bozarsanız hesap soracak bir muhatap bulmaya çalışırsınız ki o da asabiyetinizi katlayarak artıracak ikinci yanlışınız olur çünkü şoförün suçu yoktur trafikte takılı kalmıştır gelememiştir; hareket amirinin de suçu yoktur çünkü şoför trafikte kaldığı için otobüsü getirememiştir. Bu biraz kafa karıştırıcı bir döngüdür, ilk kez duyanları bir hayli derinden sarsar.

Otobüsler için genelikle Murphy Kanunları geçerlidir. Şöyle ki:

  • Ne zaman bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size geri gelir.

Diyelim ki bir otobüs bekliyorsunuz ve o otobüsün güzegahı tam da gitmek istediğiniz yerden geçiyor. Ancak yine de aktarma yaparak ve birden fazla vasıta kullanarak oraya beklemeden ulaşma ihtimaliniz de var ancak tabi yol biraz uzayacak ve biraz daha masraflı olacak. Bir süre beklediniz ve sonunda daha fazla beklemenin zaman kaybı olacağını düşünüp aktarma yapmaya karar verdiniz. Hemen atladınız alternatif güzergah için gerekli olan ilk otobüse ama az sonra asıl beklediğiniz otobüsün hızla gelmesi ve az önce bindiğiniz otobüsü son sürat sollayıp geçmesi işten bile değildir. Binmeniz gereken otobüsü o kadar beklemenize rağmen garip bir şekilde ondan önce gelen başka bir otobüse binerek kaçırmış olursunuz. İlk durakta inip diğerine yetişme şansınız bile olmaz. Olduğunu düşünseniz bile denemeyin, hepten açıkta kalırsınız, otobüs bileti paranız da yanar.

  • Dakikalarca beklediğin otobüs sen tam sigara yaktığında gelecektir.

Sigara içenlerin bildiği altın kural: Durakta uzun bir bekleyişten sonra nihayet otobüsün gecikeceği kanaatine varılır ve bu süre sigara keyfi ile değerlendirilmeye çalışılır. Ama otobüs hep o sigara yanar yanmaz, tadına varılamadan daha ilk nefeste geliverir. Neredeyse hiç içilmemiş sigaranızı atıp otobüse binmek zorunda kalırsınız. (Otobüs gelsin diye sigara yakıldığında ise bu işe yaramaz.)

  • Er ya da geç olası en kötü koşullar zincirlemesi vuku bulacaktır.

Bazı Avrupa ülkelerinde Pazartesiden sonra Salının gelmesi kadar doğal ve gerçek sayılan yazılı otobüs saatleri ile otobüsün durağa vardığı gerçek saat burada tesadüfi olarak nadiren birbirini tutar. Diyelim ki bir otobüsü ilk kez kullanacaksınız ve internetten ya da başka bir kaynaktan bineceğiniz duraktan geçtiği saati öğrendiniz, uyguladınız ve başarıyla sonuçlandı. Bunun hayat denen oyundaki güzel bir sürpriz olduğu aklınızdan çıkmamalı. Bazen güzel şeyler de olabilir ama her güzel şey gibi bu da kalıcı değildir. Ertesi gün aynı saatte aynı yere gitmeniz gerekse bile otobüsü yakalayamazsınız. Ne olur ne olmaz diye 5-10 dk erken çıkmanız bile bir şey değiştirmez. Geçmişte takılıp kalmaktan vazgeçin artık, o güzel anı unutun gitsin. Bu olması gereken bir şey değildi, olması muhtemel bile değildi, sadece dün siz biraz fazla şanslıydınız.

  • Ne kadar beklersen bekle istenmediği zaman gelecektir…

Her gün kullandığınız otobüsten farklı bir otobüse binmeniz gerekirse, durağa gittiğinizde mutlaka, normalde uzun süre beklemeyi alışkanlık edindiğiniz, seyrek geçen diğer otobüs gelecektir. Önünüzden konvoy halinde, içleri boş, rahat ve davetkar bir şekilde arda arda geçeceklerdir. Sakin olun, zor da olsa binmemek için kendinizi tutmalısınız, unutmayın ki gitmeniz gereken bugün başka bir yer var. Her gün beklediğiniz otobüsten farklı bir otobüse binecek olmanız beklemeyeceğiniz anlamına kesinlikle gelmez. Otobüslerin saatleri değişken olmakla birlikte sabit olan şey sizin bekleyecek olmanızdır.

  • Bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir.

Daha siz durağa ulaşamadan gözünüzün önünden geçip giden otobüs için, ” keşke kakamı yapmadan çıksaydım” , “ayakkabılarımı bağlamasaydım yetişecektim.” ya da “keşke asansör beklemeseydim de pencereden atlayıverseydim” diye düşünmeyin. O sizin her koşulda kaçıracağınız otobüstü. Bazı otobüslere binilir bazıları ise kaçırılır. Basit aslında…

Zihnisinir Proce - Yapışkan

Yorum bırakın